Taassup, bir şeye körü körüne yanlışlarına rağmen inanarak bağlanmadır. Bunlar genelde dinler, hurafeler, kişiler olmaktadır. Taassup durumunda olan biri cahilce hareketler yapar yanlışlarını her zaman doğru kabul eder. Bilmeden bir şeyin ne olduğuna karar verilemez. Ancak doğruluğuna inanmak için insanlar kararlarını sorgulamaları gerekir.
İnandıklarımızı sorgulayarak ancak doğruyu buluruz. Her ne sebepten olursa olsun yeniliğe kapalı olmamak gerekir. Bize getirisi faydalarını düşünmeli öyle karar vermeliyiz. Taassubu aştığımız zaman kendimizi buluruz. Örf ve adetleri, gelenek ve görenekleri aracı yaparak kararlarda alınmaması gerekir. Doğrunun yanında olarak bilgimizi daima değerlendirmek gerekir. Biz bilgi sahibi olduğumuz müddet yanlışları da görür biliriz.
Mustafa Kemal, kurtuluş savaşını başlattığı zaman İstanbul’da olan insanlar vatan haini olarak bakmışlardır. Hiçbir şeyi sorgulamadan taassup olarak yönetimin sözüne inanmışlardır. Taassup insanların düşüncesini engelleyerek kayıtsız şartsız bağlılık gösterdiğini bildiğinden karşı çıkmıştır. Modern ve çağdaş bir düşünce insanların tabularını yıkarak daha refah duygusu içerisinde yaşamına olanak sağlamaktadır.
Toplumun hurafelerden kurtularak kendi düzenli yaşamını kendi kurarak can vermekteydi.