Atatürk, bilime ve eğitime veren dünya liderlerinden olmuştur. Kurtuluş Savaşından sonra asıl savaş “eğitim ve bilim” alanında başlayacağını vurgulamıştır. Ülkemizin yükselmesi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşarak kendisine ve dünya ülkelerine yardımcı olabileceğini düşünmüştür. Atatürk’ün Türk gencini aydınlatmak için söylediği bilim ile ilgili sözleri.
Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir.
Akıl ve mantık ile çözülmeyecek mesele yoktur.
Ülkemizde uygar düşüncelere sahip olan insanlar yitirilmemelidir.
Ben sporcunun zeki ve ahlaklısını severim.
Bilim ve fen neredeyse oradan alacağız.
Akıllı ve mantıklı hareket etmek Türk milletinin en belirgin özelliğidir.
İnsan vücudu kürsü gibidir, ne verirsen onu alırsın. Eğitirsen eğer meyvelerini gelişmeler ile bulursun.
Fikirler, zorla ve şiddetle asla öldürülmez. Düşünceler sonsuza dek yaşayacaktır.
Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak, elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir.
İlim tercüme ile olmaz, inceleme ile olur.
Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen eremediğimizi fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir.