Osmanlı Devleti’nin fethettiği topraklarda hakimiyetini devam ettirebilmek için istimalet politikası uygulamıştır. İstimalet politikası sayesinde Osmanlı Devleti yeni fetihler yapabilmiştir. Uyguladığı istimalet politikası sayesinde fethettiği topraklara hoşgörü getirmiştir. Fethedilen her toprakta halkın örf ve adetlerine saygı göstermiş müdahil olmamıştır. Çeşitli vergileri sunmuştur fakat hepsi halkın yararına yönelik olmuştur. Osmanlı Devleti fethettiği her toprağa hoşgörü getirerek olası ayaklanmaları, isyanları ortadan kaldırmıştır.
Devlet istimalet politikası uygulamasaydı eğer toprak bütünlüğü tehlike altına girecekti. Halkın örf ve adetlerine, dinlerine müdahil olması halkta ayaklanma isyana yol açacaktı. Uyguladığı politika sayesinde sorunların üstesinden gelebilir olmuştur. Devlet içinde iç karışıklığa ve sorunlara neden olacaktı. Merkezi otorite hakimiyet kuramadığı gibi yeni fetihlerin önü kapanacaktı. Askeri gücünü fethettiği topraklarda bırakmak zorunda kalması aynı zamanda devletin zayıflamasına yol açabilirdi.
Devlet sınırlarını büyütmek ve ilerleme sağlayabilmesi için hoşgörü göstererek insanları kendi tarafına çekmiştir. Ünlü tarihçimiz Hilal İnalcık istimalet politikasını şöyle açıklamıştır.
“Hoşgörü ile kendi tarafına kazanma anlamına gelmektedir. Toprağı yurtluk olarak alan osmanlı alpları ve nökerleri, geçimleri için Rum köylüsünün yerlerinde kalmasına muhtaçtı. İstimâlet politikası zorunlu idi.”