Sanayi ülkelerin gelişmişliğinin değerlendirilmesinde önemli rol oynar. 18. ve 19. yy. da İngiltere de ortaya çıkan insan gücünden makine gücüne geçilmesiyle ortaya çıkmıştır. Yararları olduğu kadar zararları da fazladır. Sanayisi gelişmiş olan ülkelerin kişi başına düşen milli geliri yüksektir. Çünkü sanayi çoklu üretimi sağlayarak malın dünya pazarlarına taşınmasını sağlar. Malın daha kısa sürede imal edilmesini ve daha kısa sürede işlenmesini paketlenmesini sağlar. Bu saydıklarım yararları idi. Şimdi ise biraz zararlarından bahsedelim. Sanayinin makine ile çalışması sonucu hava su toprak kirliliği ortaya çıkar. Bu ekosistemdeki canlılar zarar görür.
Sanayinin zararlarını önlemek için şunları yapabiliriz;
– Fabrika bacalarından çıkan zararlı gazlar ozon tabakasına etki edip zarar verir. Aynı zamanda hava kirliliği oluşturur. Bu kirlilik fazla olduğunda insan yaşamını tehlike altına sokar. Asit yağmurları meydana gelir ve bu asitler yağmurla yeryüzüne düşer. Toprağa karışır. Fabrika bacalarına filtre takılırsa zararlı gazların ortaya çıkışı azaltılmış olur.
– Sanayi atıkları toprağı ve suyu kirletir. Bu atıkları direkt doğaya salmaktansa biriktirip belli aralıklarla imha edilmesi daha yararlı olur. Veya atıklar özel bir bölgede depolanmalı. Zaman içinde de yok edilmelidir.
– Fabrikalar mümkün olduğunca şehir merkezine uzak yerlere inşa edilmeli. Böylece zararları azaltılmış olur. Şehirlerde alt yapıya önem verilmeli çarpık kentleşmeye izin verilmemeli. Bu sayede fabrikaların zamanla şehir içinde kalma durumu engellenmiş olur.
– Devletin bu konuda da hassas davranması gerekmektedir. Bu konuyla ilgili yasa çıkarmalı sanayileşmeyi kontrol altında tutmalıdır.
– Sanayi için ham madde iyi koşullarda işlenmelidir. Bilinçsizce işlenen ham maddeler hem çevreye daha çok zarar verir hem de o ham maddeden alınan verim düşer. Petrol, kömür ve diğer madenlerin işletim alanı da kontrol edilmelidir.