İç ve dış sorunlar, toplumsal olarak herkesi bağlamaktadır. Dünya genelinde her türlü sorun doğrudan herkesi ilgilendirir. Sorunların farkına vararak çözüme doğru adım atılabilir. En başta işsizlik, yoksulluk, açlık, salgın hastalıklar, israf, çevre kirliliği, çarpık kentleşme gelmektedir.
Kendi içimizde olmasa dahi dünyanın herhangi bir noktasında yaşanacak sorunlar tüm insanlığı ilgilendirir. Bugün Afrika gibi bir ülkede insanlar temiz su kaynakları, yiyecek bulamadıklarından dolayı ölüyorlar. İnsanlık dramı her yerde yaşanabilir. Duyarsız kalmamak ise insan olmanın verdiği özelliktir. Görmemezlikten gelirsek eğer bizi biz yapan değerleri kaybetmişiz demektir.
Yoksul ve fakir insanların barınma ve beslenme ihtiyaçlarını daha geniş kitlelere ulaşacak şekilde karşılanmalıdır. Kış geldiğinde insanlar sokakta değil barınma yerlerinde, çöp kutularından değil aş evlerinde karınlarını doyurmalılar. Sadece ramazan ayında çadırlar açılmamalı her gün çadırlarda yemek dağıtılarak insanlar bir araya gelmeliler.
Köy ve şehir merkezlerine uzak yerlerde sağlık, ulaşım, eğitim imkanlarının gerektiğinden az olması. Eksikliklerin giderilmesi için hizmet alanları genişletilmeli. Sağlık ocakları açılmalı, nüfusu fazla olan yerlere eğitim hizmeti götürülmelidir. Ulaşım seferleri arttırılarak mağduriyetler azaltılmalı.
Trafik kurallarının ihlal edilmesi ve hoşgörüsüz olmak başlı başına sorunları ortaya çıkarmakta. İnsanların anlaşmasını önleyerek sorunları ortaya çıkartıyor. Ulaşım eksikliklerini ortaya koyduğu gibi başka insanların canını da tehlikeye atmakta.
Sağlık alanında yapılan hilelerden dolayı beslenme konusunda eksiklikler yaşamaktayız. Yediğimiz beyaz peynirden bala kadar fırsatçılar tarafından çeşitli maddelerle karıştırılarak kar amacı güdülmekte. Halkın sağlığını düşünmemekle beraber ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlamakta.