Felek bazen öyle bir hayatımıza girer ki neye uğradığımızı şaşırırız. Bir yaşam, bir gelecek, bir umudun son bulduğu andır umutsuzdur. Bir tufan misali rüzgarına kapıldığımızda yaşamımız son bulur. Bizi hayatta tutan hayallerimiz, hedeflerimiz ve amaçlarımız olmaktadır.
Umutsuzluk başımıza gelebilecek en büyük felaketlerden biridir. Sevdiğimiz, seveceğimiz ve geleceğimize dair her şeyi içinde barındırır. Kaybettiklerimizde içimizdeki gücün son noktaya geldiğini anlarız. Okyanusta kulaç atmak gibi artık nefes almakta ilerlemekte öyle zor olmaktadır. Derin bir sessizliğe doğru atılan ilk adımdır aslında umutsuzluk. Bir insanın hayatı boyunca sahip olmak istemeyeceği en olumsuz duygudur. Beklediklerimizin gerçek olmayacağına inandığımız zaman mutsuzluğa kapılabiliriz. Bazı şeyler isteyebiliriz ama bazılarını isterken onun gerçek olamayacak kadar mümkün olduğunu bilmekte umutsuzluktur. Umudumuzu asla yitirmemeli el altında tutmamız gerektiği gerçeğidir.
Umut insana en karanlık gecelerde yol gösteren fener gibidir. Yolumuzu kaybedip karanlıkta sürüklenmemek adına umutsuzluğa kapılmamalıyız. Umudumuz olduğu sürece istediğimiz hedefe kolayca ulaşırken umutsuzluk her şeyi kaybettirir.